Karşılıksız Gözeten, Merhamet Eden Allah’ın adıyla,
İnsanın maymundan evrimi, devam eden üretimi, bu dünyada sorumlu tutulması ve yaptıklarından ötürü Ahiret’te alacağı karşılık
1) İnsan henüz anılmaya değer bir şey olmadan önce uzun bir dönemden geçmemiş midir?
2) Muhakkak ki biz insanı katışık, döllenmiş bir yumurtadan yarattık ki onu sınayalım. Bu yüzden onu işiten ve gören kıldık.
3) Muhakkak ki ona yolu gösterdik, (artık) ister şükredici olur ister, nankör.
4) Muhakkak ki kâfirler için zincirler, halkalar ve çılgınca yanan bir ateş hazırladık.
5) Muhakkak ki erdemliler, içine misk karıştırılmış bir kadehten içerler.
6) Öyle bir pınar ki Allah’ın kulları ondan taşıra taşıra içerler.
Cenneti kazanmanın yolu
7) (Onlar) adaklarını yerine getirir, kötülüğü yaygın bir günden korkarlar.
8) Yoksulu, yetimi ve tutsağı kendi için sevdiği yiyeceklerle doyururlar.
9) Biz ancak Allah’ın rızası için sizi doyuruyoruz ve sizden ne bir karşılık ne bir teşekkür bekliyoruz.
10) Biz suratların asılacağı, zorlu bir gün nedeniyle Rabbimizden korkarız.
11) Allah da onları o günün kötülüğünden korur, onlara neşe ve sevinç sevir.
12) Sabretmelerinin ödülü cennet ve özgürlüktür.
13) Orada koltuklara yaslanırlar; orada ne güneş ne de dondurucu soğuk görürler.
14) (Cennetin) gölgeleri üzerlerine gelmiş, meyveleri eğildikçe eğilmiştir.
15) Etraflarında gümüşten tepsiler ve billur kâseler dolaştırılır.
16) Gümüşten billur. (Bunu) tam haketmişlerdir.
17) Orada karışımı zencefil olan bir kadehten içirilirler.
18) Bir pınar ki orada “Selsebil” olarak isimlendirilir.
19) Etraflarında ebedî gençler vardır. Onları görsen, kendilerini saçılmış inciler sanırsın.
20) Nereye baksan nimet ve büyük bir yönetim görürsün.
21) Üzerlerinde ince ipekten ve kalın atlastan yeşil elbiseler vardır. Gümüşten bilezikler takınmışlardır. Rableri onlara tertemiz bir içecek içirmiştir.
22) Bu sizin için bir ödüldür ve gayretiniz teşekküre layık olmuştur.
Kur’an’ın pekiştire pekiştire indirilmesi, gecenin bir kısmında veya sabahın erken vaktinde sakin kafayla okunması
23) Muhakkak ki Kur’an’ı sana indirdikçe biz indirdik.
24) Artık Rabbinin hükmüne sabret ve onlardan günahkâr ve nankör olanlara uyma.
25) Sabah-akşam Rabbinin ismini an.
26) Geceleyin bir bölümünde O’na hürmetlerini arzet ve gecenin uzun bir kısmında O’nu tesbih et.
27) Muhakkak ki bunlar acele olanı seviyor ve önlerindeki ağır bir günü bırakıyorlar.
28) Biz onları yarattık ve onların yapıtlarını sağlamlaştırdık. İstediğimiz zaman onları benzerleriyle bir değişimle değiştiririz.
29) Bu bir öğüttür, artık isteyen, Rabbine doğru bir yol edinir.
30) Allah istemedikçe siz isteyemezsiniz. Muhakkak ki Allah bilendir, hikmet ve hüküm sahibidir.
31) İstediğini ve dileyeni rahmetine sokar. Zalimlere gelince; onlar için acıklı bir azap hazırlamıştır.
Karşılıksız Gözeten, Merhamet Eden Allah’ın adıyla,
Allah, Kıyamet’in gerçekleşeceğine dair peygamberler üzerine yemin ediyor
1) Andolsun ard arda gönderilenlere,
2) Esip savuranlara,
3) Yaydıkça yayanlara
4) Derken seçip ayıranlara
5) Öğüdü ulaştıranlara
6) Mazeret veya uyarı olması için
7) Muhakkak ki size vaadedilen gerçekleşecektir.
8) Yıldızlar söndürüldüğünde
9) Gök parçalandığında
10) Dağlar ufalanıp savrulduğunda
11) ve resuller belirlenmiş bir vakte eriştirildiğinde
12) Hangi güne ertelendi?
13) Ayırım Günü’ne,
14) Sen Ayırım Günü nedir bilir misin?
15) O gün yalanlayanlara yazıklar olsun!
16) Biz öncekileri helak etmedik mi?
17) Sonra da diğerlerini arkalarına (katmadık mı?)
18) İşte suçlulara böyle yaparız.
19) O gün yalanlayanlara yazıklar olsun!
20) Sizi bayağı bir sudan yaratmadık mı?
21) Sonra onu yerleşim mekanında şekillendirdik.
22) Bilinen bir süreye kadar.
23) Biz ölçtük-biçtik, ne güzel ölçüp-biçeriz.
24) O gün yalanlayanlara yazıklar olsun!
25) Yeryüzünü bir toplanma yeri kılmadık mı?
26) Yaşayanlara ve ölülere.
27) Orada harikulade denge unsurları yerleştirip size tatlı su içirmedik mi?
28) O gün yalanlayanlara yazıklar olsun!
29) Haydi yalanlamış olduğunuz şeye doğru yürüyün.
30) Haydi (cehennemin) üç kola ayrılmış gölgesine doğru yürüyün.
31) O ne gölgelendirir ne de alevden korur.
32) Saraylar (büyüklüğünde) kıvılcımlar saçar.
33) Sarı halatlar gibi.
34) O gün yalanlayanlara yazıklar olsun!
35) Bu, onların konuşamayacağı bir gündür.
36) Onlar için özür dileme izni de verilmez.
37) O gün yalanlayanlara yazıklar olsun!
38) İşte bu, Ayırım Günü’dür. Sizi öncekilerle toplamışızdır.
39) Eğer bir planınız varsa haydi o planınızı (uygulayın).
40) O gün yalanlayanlara yazıklar olsun!
41) Muhakkak ki bilinçli olanlar, gölgeliklerde ve pınar (başlarındadır).
42) Ve iştahlarının çektiği meyveler (arasındadır).
43) Yapmış olduklarınıza karşılık afiyetle yiyin ve için.
44) İyilik yapanları işte böyle ödüllendiririz.
45) O gün yalanlayanlara yazıklar olsun!
46) Yiyin ve biraz faydalanın. Siz muhakkak ki suçlularsınız.
47) O gün yalanlayanlara yazıklar olsun!
48) Kendilerine “boyun eğin” dendiğinde boyun eğmezler.
49) O gün yalanlayanlara yazıklar olsun!
50) Artık bundan sonra hangi hadise inanırlar?
Karşılıksız Gözeten, Merhamet Eden Allah’ın adıyla,
Allah, kâfirlerin şüphe duyduğu Ahiret’i yaratmaya güç yetirendir
1) Birbirlerine neyi sorup (duruyorlar)?
2) Büyük haberi mi?
3) Ki onlar, onda ihtilaf halindeler.
4) Hayır, yakında bilecekler.
5) Yine hayır, yakında bilecekler.
6) Biz yeryüzünü bir beşik kılmadık mı?
7) Ve dağları da (birer) kazık?
8) Sizleri çiftler halinde yarattık.
9) Uykunuzu da dinlenme kıldık.
10) Geceyi bir örtü kıldık.
11) Gündüzü de geçinme (vakti) kıldık.
12) Üstünüze de yedi sağlam (göğü) bina ettik.
13) Ve parıl parıl parlayan bir lamba var ettik.
14) Bulutlardan ise bolca su indirdik
15) onunla taneler ve bitkiler çıkaralım diye.
16) Ve birbirine sarmaş-dolaş bahçeler...
17) Muhakkak ki Ayırım Günü belirlenmiş bir vakittir.
18) Suretlere üflendiğinde kafile kafile gelirsiniz.
19) Ve gök açılmış, kapı kapı olmuştur.
20) Dağlar yürütülmüş, serap olmuştur.
Dünyada azgınlık yapanlar cezaya çarptırılacaklar
21) Muhakkak ki cehennem gözetleme yeridir.
22) Azgınlar için bir varış yeri (olarak).
23) Orada çağlar boyu kalacaklardır.
24) Orada ne bir serinlik ne de bir içecek tadarlar.
25) Ancak kaynar su ve irin.
26) Yaptıklarına uygun bir ceza.
27) Onlar hesap vermeyi ummuyorlardı
28) ve delillerimizi yalanladıkça yalanladılar.
29) Oysa biz her şeyi yazılı halde saydık.
30) O halde tadın! Artık azaptan başka bir şeyinizi arttırmayacağız.
Bilinç sahipleri cennete girecek
31) Muhakkak ki bilinç sahipleri için bir başarı vardır.
32) Bahçeler ve üzümler,
33) (çeşit çeşit) toprak yumruları,
34) ve dolu kadehler.
35) Orada ne boş söz ve ne de yalan işitirler.
36) Rabbinden bir karşılık olarak hesaplanmış bir hediye.
37) Göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin Rabbi olan Karşılıksız Gözeten. O’na kimse hitap edemez.
Şefaat olmayacak
38) Gün gelecek Ruh ve melekler yan yana duracaklar. Karşılıksız Gözeten’in kendilerine izin verdikleri dışında kimse konuşamaz. Onlar da doğruyu söylerler.
39) İşte bu gerçek gündür. Artık isteyen, Rabbine bir yol edinsin.
40) Muhakkak ki sizi yakın bir azap ile uyarmış bulunuyoruz. O gün kişi kendi elleriyle sunduklarına bakar ve kâfir olanlar: “Keşke toprak olsaydım!” der.
Karşılıksız Gözeten, Merhamet Eden Allah’ın adıyla,
Allah, Kıyamet’in gerçekleşeceğine dair peygamberler üzerine yemin ediyor
1) Andolsun söküp çıkaranlara,
2) ve yumuşacık çekip alanlara,
3) ve kolayca akıp gidenlere,
4) öncü olarak yarışmada önde gidenlere,
5) işi düzenleyenlere.
Kıyamet Günü’nün gerçekleşmesi
6) O gün sarsıntı sarsar.
7) Ardından bir diğeri onu izler.
8) O gün kalpler titrer.
9) (Suçluların) gözleri ise korkudan (iner).
10) “Biz eski halimize mi döndürüldük?” derler:
11) “Çürümüş kemikler olduktan sonra, öyle mi?”
12) “Öyleyse bu ziyan dolu bir dönüş!” derler.
13) Oysa o, tek bir emirden ibarettir.
14) Derken uyanıverirler.
Musa da Firavun’u uyarmıştı
15) Musa’nın hadisesi sana geldi mi?
16) Hani Rabbi ona Kutsal Tuva’da seslenmişti:
17) “Haydi Firavun’a git. Muhakkak ki o, azdı.”
18) “Artık arınmayacak mısın?” de:
19) “Seni Rabbine yönelteyim de sakınasın”
20) Derken ona en büyük mucizeyi gösterdi.
21) Fakat o, yalanladı ve isyan etti.
22) Derken arkasını dönüp çalışmaya koyuldu.
23) (Adamlarını) topladı (ve) seslendi:
24) “Ben sizin en yüce Rabbinizim” dedi.
25) Derken Allah, onu Ahiret ve öncesinin azabıyla yakaladı.
26) Muhakkak ki bunda sakınanlar için bir ibret vardır.
Allah Kıyamet Günü’nü gerçekleştirmeye güç yetirendir
27) Göğü mü yoksa sizi yaratmak mı daha güçtür? Onu O, inşa etti.
28) Tavanını yükseltti, derken onu düzeltti.
29) Gecesini kararttı, kuşluğunu da açığa çıkardı.
30) Bundan sonra yeryüzünü yaydı.
31) Ondan suyunu ve otlağını çıkardı.
32) Dağları dengeledi.
33) Sizin için bir geçimliktir, hayvanlarınız için de.
34) Büyük felaket geldiğinde
35) o gün insan neye çaba sarfettiğini hatırlar.
36) Cehennem de görenler için sergilenir.
37) Artık kim azmışsa
38) ve dünya hayatını tercih etmişse
39) onun varış yeri cehennemdir.
40) Kim de Rabbinin makamına saygı duyar, nefsini de (kötü) arzulardan alıkoyarsa
41) onun varış yeri cennettir.
Saat ne zaman gelecek?
42) Sana: “Saat ne zaman demir atacak?” diye soruyorlar.
43) Sen onu nereden zikredeceksin?
44) Onun sonu Rabbine aittir.
45) Sen ancak ondan korkanı uyarıcısın.
46) Onu gördükleri gün ancak bir akşam veya kuşluk vaktinden başka kalmamış gibi olacaklar.
Karşılıksız Gözeten, Merhamet Eden Allah’ın adıyla,
Allah, Muhammed’i bir köre ilgi göstermediği için uyarıyor
1) Surat astı ve döndü,
2) kör ona geldi diye.
3) Ne bilirsin, belki de o arınacaktı?
4) Veya öğüt alacak, böylelikle öğütten faydalanacaktı?
5) Fakat kendini ihtiyaçsız (görene) gelince,
6) sen ona yöneliyorsun.
7) Onun arınmamasından sana ne?
8) Ama sana koşarak gelene
9) ve saygı duyana (gelince);
10) sen onunla ilgilenmedin.
11) Asla (bunu yapma)! Bu ancak bir öğüttür.
12) Artık dileyen o(ndan) öğüt alsın.
13) O, değerli sayfalardadır;
14) yüceltilmiş ve tertemiz.
15) Kâtiplerin ellerinde;
16) değerli ve erdemli.
17) Canı çıkası insan ne kadar nankördür!
Yaradan, insana sınırsız nimetler vermiştir
18) Onu neyden yaratmıştı?
19) Bir embriyodan. Derken ona ölçü ve biçim verdi.
20) Sonra ona, yolu kolaylaştırdı.
21) Sonra onu öldürdü, derken onu mezara koydu.
22) Sonra dilediğinde onu diriltti.
23) Hayır! Kendisine emrettiğini yerine getirmedi.
24) İnsan yediğine bir nazar etsin.
25) Muhakkak ki suyu döktükçe döktük.
26) Sonra yeri yardıkça yardık.
27) Derken onda taneler bitirdik;
28) üzümler, çayırlar,
29) zeytinler, hurmalar,
30) gür bahçeler,
31) meyveler ve sebzeler.
32) Sizin için bir geçimliktir, hayvanlarınız için de.
Kıyamet’in gelişi ve parlayan yüzler
33) Derken o müthiş ses gelince,
34) o gün kişi kardeşinden kaçar,
35) Annesinden ve babasından da,
36) Eşinden ve çocuklarından da.
37) O gün herkesin kendine yeter bir işi vardır.
38) O gün yüzler vardır, parıldar;
39) güleç ve müjdelenmiş.
40) Ve o gün yüzler vardır, perişan.
41) Onları karanlık bürümüştür.
42) İşte onlar yoldan çıkmış nankörlerdir.
Copyright © 2021- ESHATOLOJİK Kur'an ÇEVİRİSİ / AÇIKLAMALI KUR'AN TERCÜMESİ - TÜM HAKLARI SAKLIDIR
We use cookies to analyze website traffic and optimize your website experience. By accepting our use of cookies, your data will be aggregated with all other user data.